top of page

Gücü Yeten Yetene

Ben çok yorgunum arkadaşlar!

Hepinizden çok daha fazla!

Uslanmaz bir iyimserim ben!

Uslanmaz bir melankolik-romantik

Hayvan koruyucusu-doğa sevicisi,

İnsanlık terbiyecisi

Adalet temsilcisi.

Hak bekçisiyim ben, Hak

Ama zındık bilinen yene de ahir zamanda

Gönüllü köleyim ben, köle!

Sorumluluktan kaçanların muadili

Alınmaz yüklerin gemisi

Çıkrıklarım dolansa da birbirine

Yine de görev bilirim çalışmayı

Disiplini kendime!

Paspasım ben paspas, sevdiklerime...

Duygu işçisi

Kalp tamircisi

İnsanım ben insan

Sistemin bilinci

Kainatın var oluş sebebi..

...

Yaşım yaşımdan daha büyük sanki

Aklım başımdan daha fazla...

Zorluyor bazen, sığamıyor çapına...

Emin olun, lanet gibi bir şey bu, hele de bu çağda Kadın'a!

...

Sahte, çıkarlara dayalı birliktelikler...

Sırf kendinden kaçmak, zaman geçirmek için bir araya gelinen, tüketim çağına uyarlanmış;

'kullan at', 'aç bitir' tipi ilişkiler.

Yakıcı aşklar

İyi gelmeyen seviler

Yıkıcı seviciler!

Birbirini kaybetmekten korkmayan,

Saygı nedir bilmeyen çiftler,

İki yüzlü, aldatmacası bol evlilikler...

Bir zamanlar Han iken Hanlar Hanı'na

Şimdi Hancı oldum Bezirganlara...

İçi boşaltılmış İzm'ler

Bağını yitirmiş aileler

Unutulmuş değerler

Kimliği/kişiliği yok sayılan bireyler...

Layık görülmeyen, çalınmış öz değerler...

Yolunu, amacını yitirmiş sanat, sanatçılar!

Değerli/ değersiz resimler, tablolar

Dışlanmış şairler.

Lanetlenmiş yazarlar

Okunmaya cesaret edilememiş gazeteler, yakılmış kitaplar...

'Sağ'gösterip sırtından vuranlar

'Sol' gösterip yoldan çıkanlar

Hep ahlaktan dem vurup

Ahlaktan yoksun

Sözde muhafazakarlar...

İçeri tıkılan Aydınlar

Dışarda dolaşan Donkişotlar...

Konuşulamayan doğrular

Umursanmayan gerçekler

Devrik aslan Krallar

Dokuzuncu köye muhtar olmuş çakallar

Ahlaksız siyasetler...

Terbiyesiz siyasetçiler

Kanlı arenalar!...

Sırf boy gösterisi olsun diye

Birbirine düşürülmüş boğalar!

Milletin gözü önünde döğüştürülen horozlar...

Kurt postuna aklan

Masum kanlar...

İki ayağı üzerinde duramayan maymuncuklar

Hala dört ayakla gezinen insancıklar...

Artık yaşatmayı değil de

Öldürmeyi emreden sözde dinler

Özde yitimler...

Öfkeler...

İhanetler...

Kinler...

Ötekileştirmeler...

Global açlık

Olmayan fakirlik

Doyurulamayan, aç gözlülükler yüzünden.

Çıkan sayısız savaşalar...

Yerinde durmayan skorlar

Kıçı başı oynayan dolarlar

Pula dönüşmüş mangırlar

Birinin cebinden, sürekli diğerine kayan paralar...

Beleşçiler, yancılar...

Düşmanım ben ezelden beri düşman!

"Demirin tuncuna

İnsanın piçine"

Kömürün beleşine...

Kabul etmedim hiçbir zaman

"At kıçında sinek gibi" yaşamayı

Kimsenin kılı-tüyü olmayı

Bedeli ödenmiş ama

Karşılığı alınamayan emekler

Esas sahibine hiç ulaşamamış hak edişler...

Sebil edilmiş topraklar!

Vatandaşa çevrilmiş mülteci barbarlar

Mülteci yerine konmuş, öz vatandaşlar

Kahramanlar...

Unutulmuş savaşlar

Kanı bir anda kurumuş,

Ay'ı, Yıldız'ı kopartılmış bayraklar

Sıfatı düşürülmüş Vatanlar...

Benimde bir Ortadoğu projem vardı elbet

Ancak içinde iyilik bitse...

İnsanlık yetişse...

Kimse gözünü, kimsenin vatanına dikmese...

Anayasının değiştirilemez-değiştirilmesi teklif edilemez meddelerinin tamamıyım ben!

Fakat onlar gibi satılacağım ben de neredeyse,

Bir avuç omurgasız hergeleye...

Bir Tren koltuğunda üç kaburga kırığıyla cepheye giden askerler gibiyim bu aralar!

Canıma batarken kırıklarım

Sesimi yutarken ağrılarım

Yazılı yönettiğim belleğim

Suslu-suçlu metinlerim

Sanrılarım, ümitlerim

İnandırmaya yetmiyor beni ne yazık ki

O'nun gibi verdiğim mücadelelere...

Tüm cepheleri tutulmuş komutanlar gibiyim her gece...

...

Esir düşmemeye çalışırken bir yandan

Yenilmek istiyorum asilce, tek bir mermiye...

Hangi ideolojiye inansam, içinde insan yok

Kime tutunmaya çalışsam, içinde vicdan yok...

Aşkın, duyguların da içi boşaltılmış son zamanlar!

Bir futbol maçı bileti kadar bile değeri yok artık varlığımızın.

Sürü başında yoklama alacaklar neredeyse...

Bir koyun

İki koyun...

Hep Tanrı'ya inandım ama

Mutlak adaletini de, sorgular oldum bu aralar!

Sizin o şaşaalı, Narsist Tanrılarınız nerede!

"Bu hamur daha çok su götürür" arkadaşlar

Ben bu çağın frekansına giremiyorum artık, kalamayacağım sizlerle...

Ama siz bakmayın bana yine de, devam edin kaldığınız yerden lütfen...

Gücü yeten yetene!


Özlem SABA

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
BU ÇAĞ

Mevsimi kış olanın, sevgisi güz olur Sevgisi bahar olanın, mevsimi yaz olur... Ne varsa içerde, onu akıtır dışarı... Ahlakın bağırındığı...

 
 
 
YİTİK

Ve sabahlardan bir sabah; Adıma baktım, yitik Kalbime baktım, kırık Yüzüme baktım, çizik Saçlarıma baktım, kesik Dostlar çoktan gitmiş...

 
 
 
ÖZLEMEK

Meğer özlemek aşkın diğer adıymış, Hiç bitmeyecek sandığın bir masalın külleriyle ısınmak... Meğer her şeye rağmen onu affedecek bir...

 
 
 

Comments

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating

sair.ozlemsaba@gmail com

Fethiye / Muğla

  • Youtube
  • Instagram
  • Facebook
bottom of page