top of page

Huu

Duygularımızın da hissedilmeye ihtiyacı var!

En korkulanının bile!

Anlaşılmaya ve kabullenilmeye

Zira duygunun ve empatinin intiharı çağında

İnsanoğlundan bunlar sinsice alındığı için dünya bu halde değil mi?

Tüm dünya savaşları aslında içsel/kişisel savaşlar yüzünde meydana gelmiyor mu?

Hayat biz korkularımızdan kaçtığımız, yüzleşmekten, hissetmekten dahi korktuğumuz için daha korkunç bir vaziyette üzerimize çullanmıyor mu?!?

Bastırılmış her duygu sonradan bir canavar gibi içimizi hunharca kemirmiyor mu?

Uzlaşmak gerek...

Kabullenmek gerek ...

Sevgi ve anlayışla ait olduğu zamanda yaşanıp, olay ve anılarıyla geçmişe teslim edip yola devam etmek gerek...

Yoksa bir ceset gibi bedeni, vahşi bir hayvan gibi ruhu sürüklemekten başka bir şey geçmeyecek elimize dünya denilen şu sanal alemde...

Sonra 'biz olduk' diyene kadar yeniden bürünüp ete kemiğe, tekrar tekrar aynı işkence...

Oysa ruh özgürlük ister

Her an beden denilen şu kafesten azad olmak ister.

Onunla sınırlandırılmaktan haya eder...

Acı çeker...

Ve aslında İnsan olmak demek

Tüm bunlardan ziyade

Kendi kendinin efendisine efendi olabilen, tek canlı demek...


Özlem SABA

 
 
 

Yorumlar

5 üzerinden 0 yıldız
Henüz hiç puanlama yok

Puanlama ekleyin

sair.ozlemsaba@gmail com

  • Youtube
  • Instagram
  • Facebook
bottom of page